Sevgili kardeşlerim, yeğenlerim
ve dostlarım…
Türk
sularından geçerek vaat edilmiş topraklara varmaya çalışan bir başka gemi de
Salvador’dur. Bu gemi ne yazık ki büyük bir facia yaşamıştır. Aşağıdaki
satırlarda sizlere bu trajediyi elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım.
Geminin
esas ismi Tsar Krum'du. 100 gros tonluk 20 metre uzunluğunda, 5 metre
genişliğinde, yola çıkamayacak kadar eski ahşap bir yelkenli idi.
Motorları çalışmıyordu. Yolculara, " gemi demeye dilim
varmıyor" tekneyi,
römorkörlerin çekeceği söylenmişti. Almanlar Bulgar sınırına dayanmıştı. Can korkusundaki zavallı Yahudiler
çaresiz kabul ettiler ve en fazla 40 kişilik olan bu tekneye 352
kişi balık istifi bindiler.
Gemi 3
aralık 1940 günü Varna'dan hareket etti. Zorlu geçen 3 günden sonra
nihayet İstanbul'a vardılar. Çeşitli nedenlerle 6 gün bekleyen gemi,
kılavuz kaptan Mustafa Eden ve sıhhiye memuru Muhittin Çalım eşliğinde 12
Aralık 1940 günü İstanbul'dan ayrıldı. O
gece Silivri açıklarında, Cambaz burnu mevkiinde, gemi, fırtınanın
etkisi ile kumluğa bindirdi ve anında parçalandı.
Gece göz
gözü görmüyordu. Yolcuların bir kısmı yüzme bilmiyordu. Panik,
çocuklar... Müthiş soğuk... Bu inanılmaz felaket bu gün bile ne yazık ki
çok az biliniyor.... Boğuldular. Bir kısmı karaya çıkabilmesine rağmen donarak
öldüler. Bir kısmı bulunamadı. Kayıp dendi. Bazı köylüler,
kazazedelere yardım ederken kimileri de ölüleri soyuyordu. Neticede 122
kişi kurtuldu. Sağ kalanlar Silivri sinagoguna yerleştirildiler. Daha sonra
Beyoğlu Fukaraperver derneğinde konuk
edildiler.
Kurtulanlardan
63 ü Bulgaristan'a geri gönderildi. Diğerleri Darien II adlı bir gemiyle
Filistin'e gitmek üzere yola çıktılar. 19 Mart 1940
tarihinde nihayet hedeflerine varabildiler. 352
yolcudan 59 şanslı yolcu... Hepsi bu kadar...
Ölenler
Silivri'deki Yahudi Mezarlığına gömüldü. Ama kemikleri bile
bir türlü rahat edemeyecekti. Bu mezarlığın istimlak edilerek
yıkılacağı anlaşılınca, İsrail harekete geçti ve ölenlerin kemiklerini
önce İsrail'de geçici bir yere, (neresi olduğunu bulamadım)
daha sonra 1974 tarihinde Yerushalaim'de Har Herzl mezarlığına nakledildi.
Ve
zavallıların kemikleri nihayet huzura varabildi...
Kurtulanlarla yapılan kısa bir filmin linki aşağıda: Bu kısa filmi seyrederseniz neyi anlatmaya çalıştığımı daha iyi anlarsınız. Benim anlatabilmem imkansız. Kelimelerim yetmiyor... Filimde facianın arkasından Türk basınında çıkan yazıları da bulabileceksiniz.
https://vimeo.com/105470467
Kurtulanlarla yapılan kısa bir filmin linki aşağıda: Bu kısa filmi seyrederseniz neyi anlatmaya çalıştığımı daha iyi anlarsınız. Benim anlatabilmem imkansız. Kelimelerim yetmiyor... Filimde facianın arkasından Türk basınında çıkan yazıları da bulabileceksiniz.
https://vimeo.com/105470467
Bugün
İsrail’in Ashdod kentinde bu felaketin anısı için yapılmış görkemli bir heykel
bulunmaktadır.
Bu bilgilerin
pek çoğunu Prof.Dr.Esra Danacıoğlu'nun araştırmalarından öğrendim. İlginç
olan bir başka husus da geminin kaptanı ve 2 mürettebatı sayın hocamın akrabası
olması. Ayrıca Sayın Ahmet Akyol'un 23 Şubat 2014 tarihli incelemesi
de bu küçücük yazıma ışık tutmuş bulunmaktadır. Kısa filmi bana gönderen Sn. Moshe Gormez'e de teşekkürlerimi sunuyorum.
Sevgili
kardeşlerim, yeğenlerim ve de dostlarım.
Hoşça
kalın, sevgiyle kalın.
Aaron
Baruch (Ankaralı)