1 Mart 2016 Salı

Sevgili kardeşlerim, yeğenlerim ve dostlarım…

Türk sularından geçerek vaat edilmiş topraklara varmaya çalışan bir başka gemi de Salvador’dur. Bu gemi ne yazık ki büyük bir facia yaşamıştır. Aşağıdaki satırlarda sizlere bu trajediyi elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım.

Geminin esas ismi Tsar Krum'du. 100 gros tonluk 20 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğinde,  yola çıkamayacak kadar eski ahşap bir yelkenli idi. Motorları çalışmıyordu.  Yolculara, " gemi demeye dilim varmıyor"  tekneyi,  römorkörlerin çekeceği söylenmişti. Almanlar Bulgar sınırına dayanmıştı.  Can korkusundaki zavallı  Yahudiler çaresiz kabul ettiler ve en fazla 40 kişilik olan  bu  tekneye 352 kişi balık istifi bindiler.

Gemi 3 aralık 1940 günü Varna'dan hareket etti.  Zorlu geçen 3 günden sonra nihayet İstanbul'a vardılar. Çeşitli nedenlerle  6 gün bekleyen gemi,  kılavuz kaptan Mustafa Eden ve sıhhiye memuru Muhittin Çalım eşliğinde 12 Aralık 1940 günü İstanbul'dan ayrıldı.  O gece Silivri açıklarında, Cambaz burnu mevkiinde,  gemi,  fırtınanın etkisi ile kumluğa bindirdi ve anında  parçalandı.

Gece göz gözü görmüyordu.  Yolcuların bir kısmı yüzme bilmiyordu. Panik, çocuklar... Müthiş  soğuk... Bu inanılmaz felaket bu gün bile ne yazık ki çok az biliniyor....  Boğuldular. Bir kısmı karaya çıkabilmesine rağmen donarak öldüler. Bir kısmı bulunamadı. Kayıp dendi. Bazı  köylüler,  kazazedelere yardım ederken kimileri de ölüleri soyuyordu. Neticede 122 kişi kurtuldu. Sağ kalanlar Silivri sinagoguna yerleştirildiler. Daha sonra Beyoğlu Fukaraperver derneğinde konuk edildiler.

Kurtulanlardan 63 ü Bulgaristan'a geri gönderildi. Diğerleri  Darien II adlı bir gemiyle Filistin'e gitmek üzere yola çıktılar. 19 Mart 1940 tarihinde  nihayet hedeflerine  varabildiler. 352 yolcudan 59   şanslı yolcu... Hepsi bu kadar...

Ölenler Silivri'deki Yahudi Mezarlığına gömüldü.   Ama  kemikleri bile bir türlü  rahat edemeyecekti. Bu mezarlığın istimlak edilerek  yıkılacağı anlaşılınca, İsrail harekete geçti ve ölenlerin kemiklerini önce  İsrail'de   geçici bir yere, (neresi olduğunu bulamadım) daha sonra 1974 tarihinde Yerushalaim'de Har Herzl mezarlığına nakledildi. 
Ve zavallıların kemikleri  nihayet huzura varabildi...
Kurtulanlarla yapılan kısa bir filmin linki aşağıda: Bu kısa filmi seyrederseniz neyi anlatmaya çalıştığımı daha iyi anlarsınız. Benim anlatabilmem imkansız. Kelimelerim yetmiyor... Filimde facianın arkasından Türk basınında çıkan yazıları da bulabileceksiniz.  

https://vimeo.com/105470467

Bugün İsrail’in Ashdod kentinde bu felaketin anısı için yapılmış görkemli bir heykel bulunmaktadır.

Bu bilgilerin pek çoğunu  Prof.Dr.Esra Danacıoğlu'nun araştırmalarından öğrendim. İlginç olan bir başka husus da geminin kaptanı ve 2 mürettebatı sayın hocamın akrabası olması. Ayrıca Sayın Ahmet Akyol'un 23 Şubat 2014 tarihli incelemesi  de  bu küçücük yazıma ışık tutmuş bulunmaktadır. Kısa filmi bana gönderen Sn. Moshe Gormez'e de teşekkürlerimi sunuyorum.


Sevgili kardeşlerim, yeğenlerim ve de dostlarım.
Hoşça kalın, sevgiyle kalın.

Aaron Baruch  (Ankaralı)